hayat bi garip ve sürprizlerle dolu derya kuzuları. insanın
karşısına hiç olmadık yerlerde hiç olmadık kişileri çıkartıyor, sonra da bi
dolu saçmalığa neden oluyor. ayrıca insanın hatırlamak istemediği sinir bozucu
geçmişi anladım ki sülük gibi, bi kere yapıştı mı yakaya mümkünü yok kaçamıyor,
kurtulamıyorsunuz.
29 Temmuz 2011 Cuma
medeniyet is dead, yaşasın madilik!
Etiketler:
barselona,
demet akalın,
eski sevgili,
flash haber,
intikam,
kıskanmak,
medeniyet,
murat boz,
soner kabadayı,
şok,
zeki demirkubuz
28 Temmuz 2011 Perşembe
çocuklarımız arınç gibi olmasın diye...
buradan google şirketine sesleniyorum. çocuklarımızın bülent arınç gibi olmaması için kendisiyle ilgili siteler kayıtlardan silinsin ve erişime engellensin.
tahammülünüz var ise buradan buyrun.
tahammülünüz var ise buradan buyrun.
27 Temmuz 2011 Çarşamba
salak, şişko ve ahlaksız…
başta belirteyim: bugüne kadar sporla hep seviyeli bir ilişki kurdum. heteroseksüel mahallelinin gözüne gireceğim diye 11 yaşımda mahalle takımına sağ bek olarak girmem (almanya forması, 7 numara) ve 17 yaşında annemin şişko! şişko! şişko! diye diye beni ezine peynirine çevirmesi nedeniyle hırs yapıp 2 hafta sabahın kör vaktinde zengin sitenin çimenlerinde koşuya gitmem dışında (beş kilo verip, bırakmış, hemen ardından 7 kilo almıştım) hiç bulaşmadım. ailedeki profesyonel futbolcu amca/dayılara olan nefretimden kaynaklı uzunca yıllar maç bile izlemedim. sadece bir kez, kız kardeşimin ısrarı nedeniyle fenerbahçe – ankaragücü maçını izlemeye stada gittim. orada da yine hikayedeki mal ben oldum. zira kardeşim dayımgillere dahil olup ibne hakem diye saydırırken ben azap üzümlerini yiyor, kızılcık şerbeti içiyordum. kendimden çok hakeme üzülüyordum. ağlamaklı olduğum 90 dakika nasıl bitti hatırlamıyorum.
Etiketler:
ajda pekkan,
göbek,
gülden karaböcek,
gym,
kilo,
nilüfer,
recep akdağ,
spor salonu,
şişko,
the cure,
zayıflama
25 Temmuz 2011 Pazartesi
özel hayatımla değil blog’umla gündeme gelmek istiyorum
keşke bu ilk post’un girişi için derdimi anlatacak bi şiir dizesi ya da ünlü bi düşünürden bir paragraf bulsaydım ve bu cümleyi kurmak bu kadar azap vermeseydi. ama bulamadım. aslında aramadım da. yaratıcı olup havalı bi cümle bulamadığımdan gibi aklıma havalı bi cümle gelmedi. tembel olduğum için de hz. gugıl’da özlü bi söz bulmaya çalışmadığımdan bu kastırık cümleyle idare edeceğiz.
Etiketler:
amy winehouse,
blog,
didem madak,
dr. erol bey,
erol köse,
facebook,
google +,
hıncal uluç,
obsesyon,
pampiş,
şaban dayanan,
tasarım,
twitter,
uruguay,
yonca evcimik
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)