30 Eylül 2011 Cuma

Artık Yeter!: DurDe ve SDD'ye Dur De!

Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe! Girişimi ve Sosyal Değişim Derneği'nin ikiyüzlülüğüne artık yeter diyoruz.

Herşey, 15-17 Nisan tarihinde yukarıda adları geçen iki grubun düzenlediği  Uluslararası Nefret Suçları Konferansı'na  LGBT bireylere yönelik nefret söylemi içeren yazılarıyla tanıdığımız (bkz: 03.04.2010, "İslam ve Eşcinsellik Meselesi" başlıklı yazı, Taraf Gazetesi (http://www.taraf.com.tr/haber/islam-ve-escinsellik-meselesi.htm) ve bu yazıları sayesinde oylama ile yazar/basın dalında 2010 Hormonlu Domates homofobi ödülünü Agos Gazetesi ve Aras Yayıncılıktan Rober Koptaş'ın takdimi ile kucaklayan Hilal Kaplan'ı (http://www.lambdaistanbul.org/s/etkinlik/hormonlu-domatesi-kazananlar-belli-oldu/) barındırmasıyla başladı.

Ne diyordu Kaplan, homofobi ödülünü (yani bir bakıma nefret ödülünü) kazanmasına neden olan yazısında? “Bir müslüman olarak eşcinsellerin vatandaşlık hakkı diye talep ettiği ve eşcinselliğin meşruiyet kazanmasına sebep olacak her tür girişime karşıyım.” Bu cümledeki "eşcinsel" sözcüğünü "kürt"le değiştirsek nasıl bir tepki oluşurdu diye düşünmek bile, yazarın ürettiği nefret  söylemini görmeye yeterli: "Bir Müslüman olarak Kürtlerin vatandaşlık hakkı diye talep ettiği ve Kürtlüğün meşruiyet kazanmasına sebep olacak her tür girişime karşıyım."

Zaten DurDe! Girişiminin salon aktivisti çizgisinden sapmadığını, herhangi bir etkinlik düzenlerken özneleriyle çoğu zaman iletişime geçme gereği duymadığını bildiğimizden (çünkü aralarında "aydın abilerimiz, ablalarımız" var, öznelerden daha iyi bilirler haliyle) etkinliğin facebook sayfasına bireysel tepkilerimizi, uyarılarımızı, eleştirilerimizi yazmaya başladık. Ve her gün bir transseksüel nefret cinayeti haberi alırken kendi iç sesi dışında hiçbir şey işitmeyen kulaklara, şişmiş egolara derdimizi anlatmaya çalıştık. Çünkü bizim için hayati önem taşıyan nefret suçları kavramını sulandırmalarına izin veremezdik. 

Düzenli olarak her gün eleştirilerimizle doldurduğumuz etkinlik sayfası kontratak olarak güncelleniyor ve bütün yazdıklarımız özenle siliniyordu. Doğrusu liberal görüşte olduklarını her fırsatta öne süren bir gruptan sansür yiyeceğimiz aklımızın ucuna bile gelmezdi. Liberal duruşları nefret söylemi üreten Hilal Kaplan'ı barındırmış, nefret söylemine maruz kalan bizlerin eleştirilerini sansürlemişti. Böylece ikinci yüzleri artık saklanacak yer bulamamış, bir ay parçası gibi ortada sırıtmaktaydı. 

Üstüne DurDe! tarafından özürü kabahatinden büyük bir açıklama yayınlandı (bkz: http://www.durde.org/2011/04/kamuoyuna-aciklama/). Hilal Kaplan'a biz LGBT'lerin tepkilerine "büyüklük gösterip", "alttan alıp" çekildiği için teşekkür eden, Müslüman LGBT'lerin varlığını yok sayan bu açıklama bizi iyice şaşırttı ve aslında konusu çok önemli olan bu konferansın konuyu hiç bilmeyen kişiler tarafından yapıldığını bizlere göstermiş oldu. LGBT olmanın, Müslüman olmak ile illa çatışacağını düşünen zihniyet, Hilal Kaplan'ın bir nefret suçlusu olduğunu bir türlü kabul etmiyor, inancı nedeniyle homofobik olmak zorunda olduğu gibi bir çıkarımla bu seferde inanan Müslümanlara hakaret ediyorlardı.

Konuyu duyan ve nefret suçunun ne olduğunu bilen katılımcılardan bazıları konferansa bu nedenle katılmadılar. Özellikle bir boykot çağrısı yapılmamasına karşın,bazı kişiler tepkilerini boykot ederek bazı kişiler ise katılıp gündeme getirerek gösterdiler. O zaman bu tepkilerin bu konuda çalışmak isteyen Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe! Girişimi ve Sosyal Değişim Derneği'ndekilere bir şeyler öğrenme fırsatı olduğuna inanarak bireysel tepkiler dışında herhangi bir metin ve açıklama yapılmadı. Adayların da talepler doğrultusunda belirlendiği Hormonlu Domates Ödülleri’nin 2011 yılı adayı oldular fakat LGBT bireyleri ve LGBT haklarını savunanlar DurDe!'nin ve Sosyal Değişim Derneği'nin alandaki bilgisizliğine ve tecrubesizliğine nefret suçlarını konusunu gündeme getiriyor olmaları nedeniyle bu sefer göz yummuş olacaklar ki Hormonlu Domates almadılar. Ancak DurDe! hemen bu tavrı zeytinyağı tavrıyla karşılayıp yaşanan süreçteki gerçekleri ve sözleri çarpıtarak tecavüzcüsüyle evlendirilerek barışıp, koklaşılmasını öneren zihniyete benzer bir şekilde illa nefret söylemi üreten ile biraraya gelmemiz gerektiğini bilgiç bilgiç tavsiye eden, zehir zembelek bir açıklama yapmaktan kendini alamadı, egoları yanlış yapmış olabileceklerini kabul edemiyordu herhalde. (bkz: http://www.durde.org/2011/06/nefret-suclarina-karsi-mucadelede-sasan-hedef/#more-3665 )
 
Bizler, günde bin kere özgürlük diyip diğer yandan sansür uygulamadan, laf cambazlığı yapmadan, kendimizi asla yanlış yapmaz/yüce/bilge kabul etmeden, yine aynı iki grup tarafından hazırlanan Yeni Anayasaya Doğru Nefret Suçları ve Mevzuatın Yetersizliği (http://www.durde.org/2011/09/panel-yeni-anayasaya-dogru-nefret-suclari-ve-mevzuatin-yetersizligi/) konferansından önce bütün katılımcılara ve katılmayı düşünenlere ve destekleyen kurumlara sesleniyoruz:
 
Bizler adı geçen  iki kurumun nefret suçunu işleyen Kaplan'a sahip çıkmaları ve Müslümanlara dair ayrımcı açıklamalarından dolayı, hazırlanan nefret suçu içerikli etkinliklerinin politikalarına ve içeriğine dair ciddi kaygılar taşıyoruz.

Bizler, hiç bir şekilde öznelerle iletişime geçme çabasına bulunmayan (etkinlik hazırlarken ve etkinliğe dair eleştiriler olduğunda), salon aktivisti, sözde liberal özde sansürcü yapıların nefret söylemi konusunda mücadelelerimizde bizlere bir direniş söylemi yaratabilme olasılıklarına ve politikalarına inanmıyoruz.
 
Bizler, her gün canımıza kast eden nefret suçlarıyla karşılaşıyor, neredeyse her hafta bir arkadaşımızı uğurluyoruz. Hayatımız pahasına mücadelesini verdiğimiz nefret suçlarının ego malzemesi yapılmasına, nefret söylemi üreterek nefret suçlarını tetikleyen isimlerin söz söylemeye devam etmelerine, fonlar yazılarak neden bahsettiğini bilmeyen grupların kendini muhatap ilan etmelerine, kısacası nefret suçlarının sulandırılmasına izin vermeyeceğiz.
 
Yukarıdaki duruma dair bahsi geçen iki grup tarafından kamuoyuna duyurulmak üzere özeleştiri verilmesini ve özür dilenmesini talep ediyoruz. 
 
İlginize... Bilginize...
 
Bir grup LGBT

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder